Birleşik Krallık Hazır Giyim Sektörü
- A.Enes TEKCAN
- Dec 11, 2024
- 21 min read
Updated: Dec 27, 2024
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, küresel ölçekte büyük bir öneme sahip olup, ülke ekonomisinin temel bileşenlerinden biridir. Hazır giyim endüstrisi, ekonomik kalkınmaya önemli katkılar sağlarken, aynı zamanda kültürel, toplumsal ve ticari dinamikleri şekillendiren derin ve kalıcı etkiler yaratmaktadır. Birleşik Krallık, dünya çapında tanınan bir moda merkezi olarak hem iç pazarda hem de uluslararası düzeyde büyük bir ticaret ve üretim ağına sahiptir. Bu sektör, tasarımcılar, üreticiler, tedarikçiler, perakendeciler ve nihai tüketicilerden oluşan çok çeşitli paydaşların bir araya geldiği karmaşık bir ekosistem üzerinden işlemektedir. Hazır giyim endüstrisinin bu çok yönlü yapısı, küresel pazarın gelişen ihtiyaçları doğrultusunda sürekli olarak yeniliklerin ve trendlerin şekillenmesini sağlar. Birleşik Krallık, moda ve hazır giyim alanında sahip olduğu geniş etkileşim ağı sayesinde, dünya çapındaki gelişmelere hızlı bir şekilde uyum sağlayarak, pazarını küresel bağlamda güçlendirmektedir.
Ülkenin hazır giyim sektörü, büyük ölçüde dışa bağımlı bir yapıya sahiptir. Ülkede satılan hazır giyim ürünlerinin büyük bir kısmı, yurt dışından ithal edilmektedir. Bu durum, Birleşik Krallık’ın küresel tedarik zincirlerine olan derin bağımlılığını göstermektedir. Hazır giyim endüstrisi tedarik zinciri dünyanın dört bir yanındaki üretim merkezlerinden beslenmekte, bu da sektörü yalnızca yerel değil, küresel pazarı da etkileyen bir sistem haline getirmektedir. Ülkede üretilen tekstil ürünlerinin büyük bir kısmı ise yurt dışına ihraç edilmektedir. Bu dışa bağımlılık, Birleşik Krallık ekonomisinin küresel moda pazarındaki değişimlere hızla adapte olmasına olanak tanırken, aynı zamanda uluslararası ticaretin etkisiyle oluşan ekonomik dalgalanmalara karşı sektörü hassas hale getirmektedir. Küresel tedarik zincirindeki aksamalar, lojistik sorunlar ve üretim süreçlerinde yaşanan kesintiler, sektörün sürdürülebilirliğini tehdit eden başlıca faktörler arasında yer almaktadır.
Son yıllarda, Birleşik Krallık perakende sektörü, Covid-19 pandemisi, tedarik zinciri problemleri, artan enerji maliyetleri ve yüksek tedarik fiyatları gibi büyük zorluklarla karşılaşmıştır. Bu süreç, perakende sektörünün dönüşümünü hızlandırmış ve dijitalleşme gibi yeni iş modellerinin ön plana çıkmasına yol açmıştır. Ancak bu olumsuz faktörlere rağmen, hazır giyim sektörü genel olarak toparlanma eğilimindedir ve gelecekte daha yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olacağı öngörülmektedir. 2022 yılında, hazır giyim pazarının büyüklüğü bir miktar düşüş göstermiş olsa da önümüzdeki yıllarda bu pazarın yeniden büyümesi beklenmektedir. Özellikle kadın giyim sektörü, diğer segmentlere kıyasla daha yüksek gelirler elde etmeye devam etmektedir. Kadın giyim segmentinin yüksek gelir üretme kapasitesi, sektördeki gelir dağılımını önemli ölçüde etkilemektedir.
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, hem yerel hem de küresel düzeyde büyük bir pazar payına sahiptir. Küresel tedarik zincirleriyle güçlü bağlar kurarak dünya çapında etkinliğini sürdüren bu sektör, aynı zamanda karşılaştığı zorluklar ve gelecekteki fırsatlar doğrultusunda sürekli bir dönüşüm içerisindedir. Sektördeki dinamikler, ekonomik etkiler, karşılaşılan sorunlar ve gelecekteki büyüme beklentileri, Birleşik Krallık hazır giyim pazarının önemini artırmaktadır. Bu bağlamda, sektörün yapısı, gelişimi ve geleceğe dair öngörüler, raporun ilerleyen bölümlerinde daha ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.
1) SEKTÖRÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü hem ekonomik büyüklüğü hem de geniş kapsamlı etkileri ile ülke ekonomisinin temel yapı taşlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. 2018 yılında hazır giyim sektörünün toplam büyüklüğünün 56,18 milyar £ olduğu görülürken, bu rakamın 2029 yılına kadar 79,84 milyar £’e ulaşacağı öngörülmektedir. Bu veriler, sektörün son on yıllık büyüme performansını ve gelecekteki potansiyelini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Özellikle 2020 yılında pandemi kaynaklı bir düşüş yaşanmış olsa da sektör 2021 yılından itibaren toparlanma sürecine girmiş ve 2023 yılı itibarıyla 65,2 milyar £ seviyesine ulaşmıştır. Bu artış trendi, sektördeki yenilikçi üretim yaklaşımları, artan tüketici talepleri ve e-ticaret kanallarının hızla gelişmesi gibi faktörlere dayanmaktadır. 2025 yılı itibarıyla 72,38 milyar £’lik bir büyüklüğe ulaşılması beklenirken, bu büyüme sürecinin sürdürülebilir bir şekilde devam edeceği öngörülmektedir.
Hazır Giyim Sektörünün Büyüklüğü (Milyar £)

Kaynak: Statista
Sektörün büyüklüğünü yalnızca gelirler üzerinden değerlendirmek yetersiz kalacaktır. Ürün hacmi açısından değerlendirildiğinde, Birleşik Krallık hazır giyim sektörünün güçlü bir tüketim talebine sahip olduğu görülmektedir. 2019 yılında 4,21 milyar adet olan ürün hacmi, 2020 ve 2021 yıllarında pandemi nedeniyle daralmış, sırasıyla 3,76 milyar ve 3,63 milyar adete gerilemiştir. Ancak, toparlanma sürecinde sektör hızla eski seviyelerine dönmüş ve 2023 itibarıyla 4,08 milyar adete ulaşmıştır. 2029 yılına kadar bu hacmin 4,33 milyar adete ulaşması beklenmektedir. Bu büyüme eğilimi, tüketicilerin hazır giyim harcamalarına yönelik ilgi ve tercihlerinin artış göstermesiyle ilişkilidir. Özellikle pandemi sonrası dönemde tüketici alışkanlıklarında yaşanan değişimler, yerel ve küresel çapta sektöre olan talebi artırmıştır. Ayrıca, tüketicilerin sürdürülebilir ve etik moda ürünlerine olan ilgisinin artması hem sektördeki yenilikçiliği hem de büyümeyi desteklemiştir.
Hazır Giyim Sektörü Ürün Hacmi (Milyar £)

Kaynak: Statista
Hazır giyim sektöründeki gelir dağılımı incelendiğinde, kadın giyim kategorisinin sektördeki en büyük paya sahip olduğu görülmektedir. Kadın giyim kategorisi, 2018 yılında 30,69 milyar £ seviyesindeyken, 2023 yılına gelindiğinde bu rakam 35,66 milyar £’ye yükselmiştir. Kategorinin 2029 yılı itibarıyla 43,96 milyar £’ye ulaşması beklenmektedir. Bu büyüme, kadın giyim pazarındaki geniş ürün çeşitliliği, lüks segmentin büyümesi ve moda trendlerine olan güçlü talep ile ilişkilendirilmektedir. Özellikle online alışveriş kanallarındaki artış ve tüketici ilgisi, kadın giyim sektörünü büyüten başlıca faktörlerdir.
Erkek giyim kategorisi ise 2018 yılında 16,83 milyar £ olan gelirini 2023 itibarıyla 19,49 milyar £’ye çıkarmış ve 2029 yılında 23,77 milyar £ seviyesine ulaşması beklenmektedir. Erkek giyim kategorisindeki büyüme, özellikle rahat ve işlevsel moda trendlerinin yükselişi ile ilişkilendirilmektedir. Ayrıca, spor giyime olan talebin artması ve kişiselleştirilmiş moda çözümlerinin yaygınlaşması, bu segmentin performansını artıran sebepler arasında yer almaktadır.
Çocuk giyim kategorisi ise gelir bakımından daha küçük bir segment olsa da istikrarlı bir büyüme sergilemektedir. 2018 yılında 8,65 milyar £ olan çocuk giyim gelirleri, 2023 yılı itibarıyla 10,05 milyar £’ye yükselmiş ve 2029 yılına kadar 12,11 milyar £ seviyesine ulaşması beklenmektedir. Çocuk giyimindeki büyüme, ebeveynlerin kaliteye ve sürdürülebilir ürünlere artan ilgisiyle desteklenmektedir. Aynı zamanda, markaların çocuk giyiminde fonksiyonel ve dayanıklı ürünlere odaklanması, bu segmentin büyümesine katkı sağlamaktadır.
Hazır giyim ve tekstil endüstrisi, Birleşik Krallık ekonomisinin temel yapı taşlarından biridir. Bu sektör, Birleşik Krallık’ta yaratılan toplam gayri safi katma değer içindeki her 34 £’den 1’ini oluşturmakta ve doğrudan 1,3 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Aynı zamanda, sektördeki firmaların oluşturduğu iş birlikleri ve inovasyon süreçleri, ülkenin küresel pazarda rekabet gücünü artırmaktadır.
Kategorilere Göre Hazır Giyim Sektör Büyüklüğü (Milyar £)

Kaynak: Statista
Sektördeki bu büyüme trendi, yalnızca ekonomik verilere değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel unsurlara da dayanmaktadır. Birleşik Krallık moda ve tekstil sektörü, lüks segmentten hızlı modaya kadar geniş bir ürün yelpazesi sunmaktadır. Bu çeşitlilik, tüketici kitlesinin farklı demografik gruplarına hitap edilmesini sağlamakta ve sektörü rekabetçi kılmaktadır. Aynı zamanda, sektörün küresel pazardaki konumunu güçlendiren önemli bir unsur olarak inovasyon öne çıkmaktadır. Teknolojik yeniliklerin üretim süreçlerine entegre edilmesi, sadece verimliliği artırmakla kalmamış, aynı zamanda sürdürülebilir üretim süreçlerini de mümkün kılmıştır.
Sektörün geleceği açısından değerlendirildiğinde, gelir ve tüketim hacmindeki büyümenin devam edeceği öngörülmektedir. Özellikle, sürdürülebilir moda ve geri dönüştürülebilir ürünlere olan talebin artması, sektörün çevresel etkilerini azaltırken aynı zamanda ekonomik büyümeyi teşvik etmektedir. Hazır giyim sektörünün Birleşik Krallık ekonomisindeki bu güçlü etkisi, sadece ekonomik büyüklüklerle değil, aynı zamanda istihdam, ihracat ve yenilikçi üretim süreçleriyle de değerlendirildiğinde tam anlamıyla ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, hazır giyim sektörü, ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine öncülük eden önemli bir endüstri olarak varlığını sürdürecektir.
2) TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI VE HARCAMA ALIŞKANLIKLARI
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, tüketicilerin harcama alışkanlıkları ile doğrudan ilişkili bir yapıya sahiptir. Hazır giyim ürünlerine yönelik talep hem ekonomik hem de sosyal dinamiklerle şekillenmektedir. Tüketicilerin harcamalarındaki değişim, sektörün büyüme potansiyelini ve dinamiklerini anlamada önemli bir gösterge sunmaktadır. Bu bağlamda, giyim harcamalarının yıllar içerisindeki değişimi, sektörün ekonomiye olan katkısının yanı sıra tüketici davranışlarındaki dönüşümü de ortaya koymaktadır.
Ülke genelindeki hazır giyim harcamaları, yıllar içinde düzenli bir artış göstererek sektörün ekonomiye katkısını giderek artırmıştır. 2005 yılında 43.268 milyon £ olarak kaydedilen harcamalar, 2023 yılına gelindiğinde 75.523 milyon £ seviyesine ulaşmıştır. Bu artış, tüketici talebindeki artışa, sektörün gelişimine ve modanın günlük yaşamda daha önemli bir yer edinmesine işaret etmektedir. Özellikle 2010’lu yıllardan itibaren düzenli bir büyüme eğilimi gözlemlenmekte, bu da tüketicilerin harcama alışkanlıklarının sektör üzerindeki olumlu etkisini göstermektedir.
Tüketici Hazır Giyim Harcamaları (Milyon £)

Kaynak: Statista
Ancak, belirli dönemlerde yaşanan ekonomik krizler ve pandemi gibi dışsal faktörler, tüketici harcamalarında dalgalanmalara yol açmıştır. 2020 yılında, Covid-19 pandemisinin etkisiyle harcamalar önemli bir düşüş yaşamış ve 56.107 milyon £ seviyesine gerilemiştir. Pandemi nedeniyle perakende mağazalarının kapanması, tüketici güveninin azalması ve genel ekonomik belirsizlik, bu düşüşün temel nedenleri arasında yer almıştır. Bununla birlikte, 2020 yılında online perakendeciler aracılığıyla giyim ve ayakkabı satışları %31 artış göstererek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bu durum, online alışveriş kanallarının pandemi döneminde tüketici taleplerini karşılamadaki kritik rolünü ortaya koymaktadır.
2022 yılı itibarıyla, Fibre2Fashion araştırmalarına göre Birleşik Krallık’taki bir hanehalkının ortalama nüfusu 2,4 kişi olup, yıllık ortalama bütçesi 34.886 £ olarak hesaplanmıştır. Haftalık ortalama hanehalkı harcaması ise 671 £ seviyesindedir. Bu harcamaların yaklaşık %4’ü, yani yıllık bazda 1.308 £, hazır giyim ürünlerine ayrılmıştır. Bu oran, Birleşik Krallık tüketicilerinin hazır giyime yönelik istikrarlı talebini göstermektedir. Bununla birlikte, hazır giyim sektörü, toplamda yaklaşık 45 milyar £’lik bir pazar büyüklüğüne ulaşarak, Birleşik Krallık’ı dünya genelinde Çin ve ABD’den sonra üçüncü en büyük hazır giyim pazarı konumuna taşımıştır.
Tüketici davranışlarını hanehalkı harcamaları üzerinden incelediğinde ise dalgalı bir seyir gözlemlenmektedir. Ekonomik büyüme dönemlerinde harcamalar pozitif bir ivme kazanırken, kriz dönemlerinde ciddi gerilemeler yaşandığı görülmektedir. Örneğin, 2008 küresel finansal krizinin etkisiyle harcama artış oranı % 0,7 gibi düşük bir seviyeye gerilemiştir. Benzer şekilde, 2020 yılında pandemi etkisiyle % -20,6 oranında bir daralma yaşanmıştır. Ancak, ekonomik koşulların iyileşmesiyle birlikte 2021 yılında % 16,5 gibi dikkat çekici bir büyüme oranına ulaşılmıştır. Bu yüksek artış, pandeminin ardından gelen tüketici talebindeki patlama ve perakende sektörünün yeniden açılmasıyla açıklanabilir. 2023 yılına gelindiğinde ise büyüme oranı % 8,7 seviyesine gerilemiş olsa da bu oran hâlâ sektörün sürdürülebilir büyüme eğilimini koruduğunu göstermektedir.
Hanehalkı Hazır Giyim Harcamaları (% Değişim)

Kaynak: Office for National Statistics
2022 yılında tüketicilerin en çok harcama yaptığı kategori olan giysiler, toplamda 54 milyar £ harcama ile sektördeki en büyük payı almıştır. Bu durum, tüketicilerin giyim ürünlerini temel ihtiyaç olarak değerlendirdiğini göstermektedir. Ayakkabı ve diğer ayak giyim ürünleri ise 11.4 milyar £ harcama ile ikinci sırada yer alırken, bu segment spor giyim trendlerinin yükselişi ve günlük konfor ihtiyacıyla desteklenmektedir. Aksesuarlar ve diğer giyim ürünleri ise 6.9 milyar £ harcama ile üçüncü sıradadır ve bu durum, moda ürünlerini tamamlayıcı unsurlara olan talebin sürdüğünü göstermektedir. Daha küçük kategoriler olan giyim malzemeleri (644 milyon £), giysi temizleme ve kiralama hizmetleri (545 milyon £) ve ayakkabı tamiri (32 milyon £), sektör içinde daha az paya sahiptir. Bu dağılım, tüketicilerin büyük ölçüde hazır giyim ürünlerine odaklandığını ve ek hizmetlere daha az ilgi gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Bu veriler, tüketicilerin harcama alışkanlıklarının, hazır giyim sektörünün ekonomideki rolü üzerindeki belirleyici etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Kriz dönemlerinde yaşanan düşüşler, sektörün ekonomik dalgalanmalara karşı kırılganlığını göstermekteyken, toparlanma dönemlerinde hızlı büyüme oranları ise sektörün esneklik ve adaptasyon yeteneğini gözler önüne sermektedir. Harcamalardaki bu değişimler, aynı zamanda tüketicilerin giyim ve ayakkabıya olan ilgisinin ekonomik koşullardan ne denli etkilendiğini de göstermektedir.
Kategorilere Göre Tüketici Harcamaları

Kaynak: Statista
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, tüketicilerin harcama eğilimlerindeki bu dinamiklerden doğrudan etkilenmekte ve bu etkiler sektörün stratejilerini şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır. Hazır giyim harcamalarındaki büyüme, sektördeki yenilikçi yaklaşımları ve tüketici odaklı stratejilerin önemini vurgularken, aynı zamanda istihdam, üretim ve ihracat gibi alanlarda da olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle, tüketici davranışlarının doğru bir şekilde analiz edilmesi ve bu analizlerin sektörel karar alma süreçlerine entegre edilmesi, sektörün gelecekteki başarısında kritik bir rol oynayacaktır.
3) PERAKENDE SEKTÖRÜ
Hazır giyim perakende sektörü, son yıllarda hem tüketici harcamalarındaki artış hem de satış kanallarındaki çeşitlilik ile dikkat çekmektedir. 2022 yılı, perakende pazarı için bir dönüm noktası olmuş ve sektörde %23 oranında bir büyüme kaydedilmiştir. Bu artış, tüketici taleplerindeki Covid-19 sonrası yeniden canlanmanın yanı sıra Primark ve Next gibi önde gelen cadde mağazalarının performansıyla desteklenmiştir. Ayrıca, ASOS gibi online mağazalar da pazardaki büyüme trendine katkıda bulunmuştur. 2022 yılında giyim perakende mağazalarının sayısı 12.200’ü aşarak 2008’den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu durum, perakende sektöründeki canlılığın ve tüketici taleplerinin artan gücünün bir göstergesi olarak değerlendirilmiştir.
Giyim sektöründe perakende harcamalarının yıllık değişim oranları, sektördeki dalgalanmaları ve tüketici davranışlarındaki eğilimleri yansıtan önemli bir göstergedir. 2000’li yılların başında %5-10 arasında değişen pozitif büyüme oranları, sektörün o yıllardaki güçlü performansını yansıtmaktadır. Ancak 2008 küresel finansal krizi sonrası, büyüme oranları zayıflamış ve 2009 yılında %0,1 seviyesine kadar gerilemiştir. COVID-19 pandemisi döneminde ise sektör tarihinin en büyük daralmasını yaşamış ve 2020 yılında %26,4 oranında bir düşüş kaydedilmiştir. Bu dönemde mağazaların kapanması ve tüketici harcamalarının sınırlanması, bu keskin düşüşün temel nedenlerindendir. Ancak, 2021 yılında hızlı bir toparlanma gerçekleşmiş ve büyüme oranı %17 seviyesine çıkmıştır. 2023 yılı itibarıyla büyüme oranı %6,6 seviyesine gerilemiş olsa da bu oran sektörün istikrarlı bir büyüme trendine girdiğini göstermektedir.
Hazır Giyim Sektörü Perakende Satışları (Yıllık % Değişim)

Kaynak: Office for National Statistics
Birleşik Krallık’ta tekstil, giyim ve ayakkabı mağazalarındaki aylık perakende satış değerleri incelendiğinde, tüketici harcamalarında mevsimsel dalgalanmaların belirgin olduğu görülmektedir. Yılbaşı ve yaz sezonu gibi tüketici harcamalarının arttığı dönemlerde perakende satışlar önemli ölçüde yükselmektedir. Veriler, pandemi döneminde perakende satışların dramatik bir düşüş yaşadığını, ancak 2021 itibarıyla yeniden toparlanarak pandemi öncesi seviyelere ulaştığını göstermektedir. 2023 yılı ve sonrası veriler, sektörde mevsimsel dalgalanmalar olmasına rağmen genel olarak istikrarlı bir büyüme trendinin devam ettiğini ortaya koymaktadır.
Hazır Giyim, Tekstil ve Ayakkabı Mağaza Satışları (Aylık, Bin £)

Kaynak: Statista
Küçük ölçekli perakende işletmelerin satış performansı, sektördeki genel sağlığı anlamak açısından bir diğer önemli göstergedir. 2017-2023 yılları arasında küçük perakende işletmelerin haftalık ortalama satışları, genel tüketici eğilimlerini yansıtmaktadır. Küçük işletmeler, pandemi döneminde büyük ölçüde etkilense de 2022 ve 2023 yıllarında toparlanma eğilimine girmiştir. Tüketicilerin yerel işletmelere olan ilgisi, bu işletmelerin satışlarını artırmış ve sektöre önemli bir katkı sağlamıştır.
İstihdam Sayısına Göre Perakende Mağazalarının Sayısı (2024)

Kaynak: Statista
Giyim alanında perakende mağazalarının büyüklüğüne göre dağılımı ise sektörün farklı ölçeklerdeki işletmelere olan bağımlılığını göstermektedir. 2024 yılı itibarıyla, ülkedeki giyim perakende mağazalarının büyük çoğunluğunu, 0-4 kişi istihdam eden küçük ölçekli işletmeler oluşturmaktadır. Bu işletmeler toplamda 9.850 mağaza ile sektördeki en geniş paya sahiptir. Buna karşın, 250’den fazla kişi istihdam eden büyük ölçekli işletmelerin sayısı sadece 95’le sınırlıdır. Bu dağılım, sektörde küçük ve orta ölçekli işletmelerin merkezi bir rol oynadığını, büyük ölçekli işletmelerin ise daha az sayıda ancak yüksek bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
Perakende satışlar ve dağıtım kanalları, Birleşik Krallık hazır giyim sektörünün büyümesinde ve istikrarında kilit bir rol oynamaktadır. Tüketici harcamalarındaki artış, küçük ölçekli işletmelerin canlanması ve sektör genelindeki mevsimsel dalgalanmalar, sektörün dinamik yapısını desteklemektedir. Bu yapı, gelecekteki büyüme stratejileri için güçlü bir temel oluşturmaktadır.
4) MARKA BİLİNİRLİĞİ & SEKTÖRDEKİ TRENDLER
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, tüketici tercihlerinin ve piyasa trendlerinin etkisiyle sürekli bir dönüşüm içindedir. Online alışverişin yükselişi, sürdürülebilir moda talebindeki artış ve teknolojinin perakendeye entegrasyonu gibi faktörler, sektörün geleceğini şekillendiren temel trendler arasında yer almaktadır. Bu değişimler, markaların stratejilerini yeniden belirlemesine ve tüketici talebine daha etkili yanıt vermesine olanak sağlamaktadır.
Popüler Markalar
Birleşik Krallık hazır giyim pazarında markaların popülerliği, tüketicilerin farklı ihtiyaç ve beklentilerini yansıtan önemli bir göstergedir. Levi’s, %73’lük olumlu görüş oranıyla ülke genelinde en popüler marka olarak öne çıkmaktadır. Levi’s’in bu başarısı, markanın hem kaliteli ürünler sunması hem de tüketicilere sunduğu sürdürülebilir moda seçenekleri ile doğrudan ilişkilendirilebilir. Levi’s’in özellikle gençler arasında kot pantolon ve günlük giyim ürünleriyle yaygın bir tercih olduğu bilinmektedir. Next ve Clarks ise sırasıyla %69 ve %68 oranlarıyla tüketici tercihinde üst sıralarda yer alarak dikkat çekmektedir. Next, özellikle uygun fiyatlı ve kaliteli ürünleriyle geniş bir tüketici kitlesine hitap ederken, Clarks’ın dayanıklı ayakkabıları ve rahatlık odaklı tasarımları, markayı ailelerin favorisi haline getirmektedir.
Tüketicilere Göre Popüler Hazır Giyim & Moda Markaları (2024)

Kaynak: Statista
Nike ve Adidas gibi küresel spor giyim markaları, sırasıyla %64 ve %63’lük oranlarla tüketici tercihinde güçlü bir yere sahiptir. Bu iki markanın başarısı, yalnızca spor giyim ve aksesuarlar sunmalarından değil, aynı zamanda inovatif ürünler ve etkili pazarlama kampanyalarıyla genç tüketicilere hitap etmelerinden kaynaklanmaktadır. Ekonomik segmentte ise Primark, George ve TK Maxx gibi markalar %60-62 arasında değişen oranlarla geniş bir kitleye ulaşmaktadır. Bu markalar, özellikle ekonomik fiyatları ve geniş ürün yelpazeleriyle tüketicilerin ilgisini çekmektedir. Tüm bu veriler, farklı gelir gruplarına ve ihtiyaçlara hitap eden geniş bir marka çeşitliliği olduğunu göstermektedir.
Genç Nesil Moda Tercihleri
Birleşik Krallık’ta Z kuşağı arasında markaların popülerliği, uygun fiyatlı ve trendlere uygun ürünler sunma becerisine bağlı olarak değişim göstermektedir. Bu yaş grubunda Primark ve H&M, %58’lik oranla zirvede yer almakta ve geniş bir kitleye hitap etmektedir. Özellikle Primark, düşük fiyatlı ürün yelpazesi ve trend odaklı tasarımlarıyla genç tüketiciler için cazip bir seçenek sunmaktadır. H&M ise sürdürülebilir moda girişimleri ve modaya uygun ürünleriyle genç nesil arasında popülerliğini korumaktadır.
Z Kuşağına Göre Marka Popülariteleri

Kaynak: Statista
New Look ve Marks & Spencer gibi markalar da sırasıyla %42 ve %41 oranlarıyla bu yaş grubunun tercih ettiği markalar arasında yer almaktadır. Özellikle New Look, gençlere yönelik uygun fiyatlı trend koleksiyonlarıyla dikkat çekerken, Marks & Spencer daha klasik ve kaliteli ürünleriyle bu yaş grubunda belirli bir segmente hitap etmektedir. Zara, %39 oranıyla, özellikle sosyal medyada yaygın olan moda trendlerini hızlı bir şekilde koleksiyonlarına yansıtma başarısıyla genç tüketicilerin gözdesi haline gelmiştir.
Genel olarak, Z kuşağı markaları seçerken sadece fiyat ve kaliteyi değil, aynı zamanda sosyal medya trendlerini, sürdürülebilirlik girişimlerini ve markaların genç nesil ile kurduğu iletişim tarzını dikkate aldığı görülmektedir. Bu durum, markaların sosyal medyadaki etkinliğinin ve kampanyalarının, genç tüketiciler üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.
Z Kuşağı Marka Kullanım Tercihleri
Z kuşağının marka kullanım tercihleri, yalnızca markaların popülerliğini değil, aynı zamanda genç tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarına dair önemli ipuçları sunmaktadır. Kullanım açısından lider konumda olan Primark, %51 oranla bu yaş grubunun en çok tercih ettiği marka olmuştur. Bu, Primark’ın uygun fiyatlı ürünleri ve geniş ürün yelpazesi ile genç tüketicilerin temel ihtiyaçlarını karşılamadaki başarısını ortaya koymaktadır. Primark’ın hızlı moda stratejileri, ekonomik erişilebilirlik ve sık değişen koleksiyonları, bu yaş grubunda popülerliğini artıran temel unsurlar arasında yer almaktadır.
H&M ise %47’lik kullanım oranıyla Primark’ı yakından takip etmektedir. H&M’in sürdürülebilir moda girişimleri, modern tasarımları ve geniş ürün çeşitliliği, Z kuşağı tarafından sıkça tercih edilmesini sağlamaktadır. Özellikle H&M’in geri dönüşüm programları ve sürdürülebilir üretim politikaları, çevre bilinci yüksek olan genç tüketiciler nezdinde markayı daha cazip hale getirmiştir.
Orta segmentte yer alan New Look (%35) ve Marks & Spencer (%34) gibi markalar, daha klasik ve çok yönlü tasarımlarıyla dikkat çekmektedir. Bu markalar hem günlük giyim hem de özel günlerde tercih edilen ürünleriyle bu yaş grubuna hitap etmektedir. Zara ise %29 oranla genç tüketicilerin günlük giyim ihtiyaçlarını karşılayan bir diğer önemli marka olarak öne çıkmaktadır. Zara’nın hızlı moda anlayışı, yüksek kaliteli ürün algısı ve trend odaklı koleksiyonları, bu yaş grubunun tercihlerinde etkili bir rol oynamaktadır.
Z Kuşağı Marka Kullanım Tercihleri

Kaynak: Statista
Bershka (%28) ve River Island (%21) gibi genç odaklı markalar, modern tasarımları ve genç tüketici kitlesine yönelik yenilikçi pazarlama stratejileriyle öne çıkmaktadır. Bershka’nın trendleri hızla koleksiyonlarına yansıtması ve River Island’ın sokak modası odaklı tasarımları, bu markaların Z kuşağı arasında popüler olmasını sağlamaktadır. Urban Outfitters, Jack & Jones ve Pull & Bear gibi diğer markalar da bu yaş grubunda önemli bir yere sahiptir ve özellikle alt kültürlere hitap eden tasarımlarıyla dikkat çekmektedir.
Bu veriler, Z kuşağının daha uygun fiyatlı, trend odaklı ve ulaşılabilir markaları tercih etme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, markaların bu yaş grubuna hitap eden özgün pazarlama stratejilerinin önemini ortaya koymaktadır. Örneğin, genç tüketiciler genellikle alışveriş yapmadan önce sosyal medya ve online incelemelere başvurmaktadır. Bu, markaların dijital platformlarda güçlü bir varlık göstermesinin ve kullanıcı dostu bir online alışveriş deneyimi sunmasının önemini artırmaktadır.
i. Trendler
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, tüketici davranışlarının ve piyasa koşullarının etkisiyle sürekli değişim göstermektedir. IMARC Group tarafından hazırlanan bir rapora göre, online alışverişin yaygınlaşması, sürdürülebilir moda talebinin artışı ve teknolojinin perakendeye entegrasyonu, sektördeki büyümeyi şekillendiren temel faktörler arasında yer almaktadır. Bu trendler, markaların iş yapma biçimlerini yeniden tanımlamasına ve tüketici ihtiyaçlarına daha etkin yanıt vermesine olanak tanımaktadır.
Online Alışverişin Yükselişi
Birleşik Krallık’ta online alışveriş, tüketici alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirmiştir. E-ticaret platformlarının hızla gelişmesi ve mobil ticaretin yaygınlaşması, tüketicilere geniş bir ürün yelpazesi sunarak alışverişi kolaylaştırmaktadır. Artık tüketiciler, ürünleri evlerinden inceleyip satın alabilmekte, bu da fiziksel mağazalara olan bağımlılığı azaltmaktadır. Özellikle Levi’s ve H&M gibi markalar, online alışveriş platformlarında güçlü bir varlık göstermektedir. Bu markalar, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunmak için yapay zekâ ve veri analitiği gibi teknolojilerden faydalanmaktadır.
Online alışverişin yükselmesindeki bir diğer önemli faktör ise sosyal medya platformlarının etkisidir. Markalar, sosyal medyada yürüttükleri reklam kampanyalarıyla tüketici kitlesini genişletmekte ve bu kanallar aracılığıyla ürünlerini tanıtmaktadır. Ayrıca, lojistik hizmetlerinin iyileşmesi ve teslimat sürelerinin kısalması, online alışverişin cazibesini artırmaktadır. Bu faktörler, Birleşik Krallık hazır giyim pazarında online alışverişin pazar payını giderek büyütmesini sağlamaktadır.
Sürdürülebilir Moda Talebinin Artışı
Sürdürülebilirlik, Birleşik Krallık hazır giyim sektöründe tüketicilerin ve markaların öncelik sıralamasında üst sıralara yerleşmiştir. Çevre dostu üretim yöntemleri, geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı ve etik iş uygulamaları, tüketicilerin tercihlerini belirleyen önemli faktörler arasında yer almaktadır. Özellikle Levi’s, çevre dostu girişimleriyle sürdürülebilir moda konusunda sektörde öncü bir konumda bulunmaktadır. Levi’s, organik kumaşların kullanımı ve üretimde su tüketimini azaltma gibi yenilikçi yöntemlerle bu alandaki liderliğini pekiştirmektedir.
Uygun fiyatlı segmentte yer alan Primark gibi markalar da sürdürülebilir moda konusunda önemli adımlar atmıştır. Primark, geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ürünler sunarak çevresel etkisini azaltmayı hedeflemektedir. 2024 yılında SOJO tarafından başlatılan “Pledge to Repair” girişimi ise, tekstil atıklarını azaltmak ve giysilerin ömrünü uzatmak amacıyla farkındalık yaratmıştır. Bu girişim, sektörde sürdürülebilirlik anlayışını daha da yaygınlaştırmış ve tüketicileri uzun ömürlü ürünler tercih etmeye teşvik etmiştir.
Teknolojinin Moda Perakendesine Entegrasyonu
Teknoloji, Birleşik Krallık moda ve hazır giyim sektörünü dönüştürmeye devam etmektedir. Özellikle artırılmış gerçeklik ve yapay zeka gibi yenilikler, tüketicilere eşsiz alışveriş deneyimleri sunmaktadır. AR teknolojisi, tüketicilerin ürünleri sanal olarak denemesine olanak tanırken, AI tabanlı algoritmalar kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunarak tüketici memnuniyetini artırmaktadır.
Levi’s ve Nike gibi markalar, bu teknolojileri entegre ederek perakende deneyimini farklı bir boyuta taşımaktadır. Örneğin, Nike, kullanıcıların ayakkabılarını sanal olarak denemesine olanak tanıyan AR uygulamalarını mağazalarına entegre etmiştir. Ayrıca, yapay zeka, stok yönetimi ve lojistik süreçlerinde verimliliği artırmak için kullanılmaktadır. Bu yenilikler, hem tüketicilere daha iyi bir alışveriş deneyimi sunmakta hem de operasyonel süreçleri optimize etmektedir.
Blokzincir teknolojisi de moda perakendesinde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Özellikle tedarik zinciri şeffaflığını artırmak ve tüketicilere satın aldıkları ürünlerin kaynağını izleme imkânı sunmak için bu teknoloji önem kazanmıştır. Ayrıca, “akıllı kumaş” teknolojilerinin gelişimi, moda sektöründe hem işlevselliği artırmakta hem de müşteri deneyimini zenginleştirmektedir.
Birleşik Krallık moda sektörü, online alışveriş, sürdürülebilirlik ve teknoloji gibi trendlerle şekillenmeye devam etmektedir. Markaların bu yeniliklere uyum sağlaması, sektördeki rekabet avantajını korumak açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu trendler, yalnızca tüketici deneyimini iyileştirmekle kalmamakta, aynı zamanda hazır giyim sektörünü daha sürdürülebilir ve teknolojik olarak gelişmiş bir yapıya dönüştürmektedir.
5) İTHALAT VE TEDARİK ZİNCİRİ
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, ithalata dayalı güçlü bir tedarik ağına sahiptir ve bu sayede farklı ülkelerden geniş bir ürün yelpazesi sunmaktadır. Hazır giyim ürünlerinin büyük bir kısmı Asya ve Avrupa ülkelerinden temin edilmekte, bu durum sektöre hem maliyet avantajı sağlamakta hem de ürün çeşitliliğini artırmaktadır.
2018-2024 yılları arasında hazır giyim ithalatı dalgalı bir seyir izlemiş ve sektördeki ekonomik, lojistik ve tüketici davranışları üzerindeki etkileri açıkça ortaya koymuştur. 2020 yılına kadar dengeli bir seyir izleyen aylık ithalat, COVID-19 pandemisinin etkisiyle keskin bir düşüş yaşamıştır. 2020’nin ikinci çeyreğinde ithalat hacmi 2,9 milyar £ ile dip seviyeyi görmüştür. Pandeminin küresel tedarik zincirlerinde yarattığı aksaklıklar bu durumu tetiklemiştir. Ancak, sonraki çeyreklerde toparlanma süreci başlamış ve 2021’de ithalat hacmi 6,4 milyar £ ile zirveye ulaşmıştır. Bu artış, pandeminin ardından ertelenmiş talebin devreye girmesi ve lojistik süreçlerdeki iyileşmeyle ilişkilendirilmiştir.
Birleşik Krallık Aylık Hazır Giyim İthalat Rakamları (Milyar £)

Kaynak: Office for National Statistics
2022 yılından itibaren ithalat rakamlarında bir düşüş eğilimi gözlemlenmiştir. Bu dönemde ithalat hacmi 4-4,8 milyar £ seviyelerinde seyretmiştir. Düşüş eğilimi, küresel ekonomik belirsizlikler, artan lojistik maliyetler ve Birleşik Krallık’taki yüksek enflasyon oranlarının tüketici talebini sınırlamasıyla ilişkilendirilebilir. 2023 yılı boyunca ise ithalat hacmi 4 milyar £ civarında kalarak dengeli bir seyir izlemiştir. Ancak 2024 yılının ilk çeyreğinde 3.3 milyar £ ile pandemi sonrası en düşük seviyesine gelen ithalat hacmi, yıl sonuna doğru artışla 3,8 milyar £’e yükselmiştir. Bu toparlanma, faiz oranlarının düşmesi ve tüketici güvenindeki kısmi iyileşme ile desteklenmektedir.
Birleşik Krallık’ın hazır giyim ithalatında Çin, yıllardır lider konumda bulunmaktadır. 2019 yılında 3,7 milyar £ olan ithalat değeri, 2020 yılında 5,7 milyar £’ne çıkarak zirve yapmıştır. Ancak, pandemi sonrası dönemde Çin’den yapılan ithalat azalma eğilimi göstermiş ve 2023 yılında 3,0 milyar £ seviyesine gerilemiştir. Çin, yine de Birleşik Krallık’ın en büyük hazır giyim tedarikçisi olmayı sürdürmektedir. Bu durum, Çin’in güçlü üretim altyapısını ve maliyet avantajını koruduğunu göstermektedir.
Bangladeş, Çin’in ardından ikinci sırada yer almakta ve özellikle düşük maliyetli üretim avantajıyla öne çıkmaktadır. 2019 yılında 2,9 milyar £ olan Bangladeş ithalatı, 2022’de 3,3 milyar £’ne ulaşmış ancak 2023’te 2,3 milyar £’ne gerilemiştir. Bu gerileme pandemi sonrası dönemde üretim ve lojistik alanında yaşanan sorunlardan kaynaklanmaktadır.
Ülkelere Göre Hazır Giyim İthalat Rakamları[1]

Kaynak: Office for National Statistics
Türkiye, İtalya ve Hindistan gibi ülkeler, Birleşik Krallık’ın diğer önemli hazır giyim tedarikçileri arasında yer almaktadır. Türkiye’den yapılan ithalat 2019’da 1,4 milyar £ iken 2023’te 902 milyon £’ne gerilemiştir. Bu düşüş, ekonomi ve döviz kurunda olan dalgalanmalar ve artan lojistik maliyetlerle ilişkilendirilebilir. İtalya ise Birleşik Krallık’a yüksek kaliteli ve özel tasarım ürünler sunan bir pazar olarak öne çıkmaktadır. İtalya’dan yapılan ithalat, 2019 yılında 1,5 milyar £ seviyesindeyken, 2023 yılında 1,2 milyar £’ne düşmüştür. İtalyan hazır giyim ürünleri, özellikle lüks segmentteki tüketiciler tarafından tercih edilmektedir. İtalya’nın sektördeki rolü, özel tasarım ve yüksek kalite üzerine odaklanırken, üretim hacminden ziyade ürünlerin estetik ve işçilik kalitesiyle dikkat çekmektedir.
Hindistan ise daha çok tekstil ve hazır giyim ürünlerinde geniş üretim kapasitesiyle öne çıkmaktadır. 2019 yılında Hindistan’dan yapılan ithalat 1,1 milyar £ seviyesindeyken, bu rakam 2023 yılında 811 milyon £’e düşmüştür. Hindistan hem maliyet avantajı hem de geniş üretim kapasitesi ile sektörde önemli bir yer tutsa da sektörde yaşanan daralma ve lojistik maliyetlerindeki artıştan etkilenmiştir.
Son yıllarda Birleşik Krallık’ın hazır giyim ithalatında gözlemlenen düşüş, bir dizi küresel ve yerel faktörle ilişkilendirilmektedir. Pandemi sonrası dönemde tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar, lojistik maliyetlerdeki artış ve jeopolitik gerilimler ithalat rakamlarını aşağı çekerken, enflasyonu kontrol altına almak için uygulanan sıkı para politikası da tüketici talebinde daralmaya neden olmuştur. Yüksek faiz oranları, tüketici harcamalarını sınırlandırarak sektör üzerinde baskı yaratmıştır. Bununla birlikte, İngiltere Merkez Bankası’nın enflasyonu kontrol altına almayı başardıktan sonra faiz oranlarını düşürmeye başlaması, önümüzdeki dönemde tüketici güvenini artırarak ithalat talebinde yeniden canlanmaya yol açacaktır. Faiz oranlarındaki düşüş hem tüketicilerin harcama gücünü artıracak hem de perakendecilerin sermaye maliyetlerini düşürerek sektöre yatırım yapma olasılığını güçlendirecektir. Bu durum, ithalat rakamlarının yeniden yükselmesi ve hazır giyim pazarının toparlanması için önemli bir fırsat sunmaktadır.
Primark’ın Tedarik Ağı
Primark, geniş tedarikçi ağıyla küresel hazır giyim sektöründe önemli bir oyuncu olarak öne çıkmaktadır. 2024 yılı itibarıyla, Primark’ın Çin’de 444, Hindistan’da 112 ve Bangladeş’te 103 tedarikçi fabrikası bulunmaktadır. Türkiye ise Primark’ın en fazla tedarikçi fabrikaya sahip olduğu dördüncü ülke konumundadır ve toplamda 81 fabrika ile önemli bir paya sahiptir. Pakistan (22 fabrika), Vietnam (20 fabrika) ve diğer Güneydoğu Asya ülkeleri, Primark’ın tedarik zincirinde daha küçük bir rol oynasa da önemli bir yer tutmaktadır.
Ülkelere Göre Tedarikçi Fabrika Sayısı

Kaynak: Statista
Bu tedarikçi ağının büyüklüğü ve kapsamı, Primark’ın düşük maliyetli üretim stratejisini desteklerken aynı zamanda küresel tedarik zincirindeki karmaşıklığı da ortaya koymaktadır. Özellikle Çin, Bangladeş ve Hindistan gibi ülkelerdeki tedarikçiler, yüksek üretim kapasiteleri ve maliyet avantajlarıyla Primark’ın rekabet gücünü artırmaktadır. Ancak, tedarik zincirindeki bu yaygınlık, lojistik zorluklar ve sürdürülebilirlik konularında bazı riskler de barındırmaktadır.
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, ithalat bağımlılığı ve küresel tedarik zincirleriyle güçlü bir uluslararası bağ kurmuştur. Çin ve Bangladeş gibi Asya ülkeleri, düşük maliyetli üretim avantajlarıyla ithalat pazarında önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye, İtalya, Portekiz gibi ülkeler ise hem hızlı teslimat hem de yüksek kaliteli ürün çeşitliliği sunarak pazarın diğer önemli oyuncuları arasındadır.
Primark gibi büyük markaların tedarikçi ağı bu küresel bağlantıları daha da güçlendirmekte ve sektördeki üretim gücünü artırmaktadır. Ancak, tedarik zincirindeki karmaşıklık, pandemi gibi kriz dönemlerinde lojistik sorunları ve maliyet baskılarını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, sürdürülebilir üretim ve tedarik zinciri yönetimi, sektördeki oyuncular için kritik öneme sahiptir.
6) GÜNCEL GELİŞMELER
Birleşik Krallık moda perakendesi sektörü, yenilikçi yatırımlar, teknolojik dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı stratejilerle gelişmeye devam etmektedir. Primark, Marks & Spencer ve Next gibi sektör liderleri hem yerel hem de uluslararası pazarda büyüme hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atmaktadır. Bu markalar, tüketici beklentilerini karşılamak ve sektördeki rekabet avantajlarını sürdürmek için farklı alanlarda yatırımlar yaparken, ekonomiye ve istihdama katkıda bulunmaktadır.
Primark’ın Stratejik Büyüme Planları
Birleşik Krallık’ın lider moda perakendecilerinden biri olan Primark, büyüme odaklı stratejileriyle dikkat çekmektedir. Şirket, önümüzdeki iki yıl içinde Birleşik Krallık’taki gayrimenkul yatırımlarına 140 milyon £ ayırmayı planlamaktadır. Fibre2Fashion tarafından yayınlanan bir makalede bu yatırım kapsamında, Bury St Edmunds, Craigavon, Salisbury ve Teesside Park gibi bölgelerde dört yeni mağaza açılacağı, toplamda 850 yeni iş imkânı yaratılacağı belirtilmektedir. Ayrıca, mevcut mağazaların daha yüksek profilli lokasyonlara taşınması ve yenilenmesiyle satış alanının 160.000 metrekareden fazla artırılması hedeflenmektedir.
Primark, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için de önemli adımlar atmaktadır. Şirket, Birleşik Krallık genelindeki mağazalarında LED aydınlatma sistemlerini yaygınlaştırarak karbon ayak izini 2030 yılına kadar yarıya indirme hedefi doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca, Liverpool’daki mağazada açılacak ikinci Primark Home Space, ev ürünlerine olan tüketici talebini karşılamaya yönelik bir adım olarak öne çıkmaktadır.
Uluslararası alanda ise Primark, büyüme stratejilerini genişleterek 2026 yılına kadar toplam mağaza sayısını 530’a çıkarmayı planlamaktadır. Fransa ve İspanya gibi pazarlarda yeni mağazalar açmayı hedefleyen şirket, bu yatırımlarla toplamda 1,800 yeni istihdam yaratmayı amaçlamaktadır. İspanya’da sekiz yeni mağaza ve mevcut bir mağazanın genişletilmesi için 80 milyon €, Fransa’da ise yedi yeni mağaza için 100 milyon € yatırım yapılacağı açıklanmıştır. Ayrıca, Romanya ve Slovakya gibi Orta ve Doğu Avrupa pazarlarında da genişleme çalışmaları devam etmektedir.
Marks & Spencer’ın Teknolojik Dönüşüm Hamleleri
Marks & Spencer (M&S), dijitalleşme ve kişiselleştirme odaklı yatırımlarıyla sektörde yenilikçi bir lider olarak konumunu güçlendirmektedir. Şirket, 2022 yılının sonunda, kişiselleştirilmiş moda platformu Thread’in teknolojisini satın alarak dijital dönüşüm yolunda önemli bir adım atmıştır. Bu satın alma, şirketin dijital platformunda ürün önerileri, müşteri segmentasyonu ve tekrar alım analizleri gibi kişiselleştirilmiş hizmetleri geliştirmesine olanak sağlamıştır.
Thread’in algoritmalarını kendi platformuna entegre eden M&S, bu teknolojinin kullanıcı deneyimini iyileştirerek satışları artırmasını beklemektedir. Şirket, bu dönüşümle birlikte yıllık 100 milyon £ ek gelir sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, M&S, bu strateji doğrultusunda Thread’in 30 eski çalışanını bünyesine katmış, böylece teknoloji ve veri analitiği yeteneklerini daha da güçlendirmiştir.
Next Plc’nin Stratejik Yatırımları
Next Plc, hem genişleme hem de dijital platformlarını güçlendirme stratejileriyle dikkat çekmektedir. Şirket, son yıllarda Made.com ve Joules gibi markaları satın alarak ürün portföyünü genişletmiş ve bu markaları online platformuna entegre etmiştir. Bu yaklaşım, Next’in platform tabanlı büyüme stratejisi doğrultusunda yeni gelir kaynakları oluşturmasını sağlamaktadır.
Ancak, Next Plc aynı zamanda gelecekteki zorluklara karşı temkinli bir yaklaşım sergilemektedir. Şirket, artan maliyet baskıları ve zayıflayan sterlin nedeniyle fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte, pamuk gibi hammaddelerin fiyatlarında yaşanan düşüşlerin, uzun vadede fiyat artışlarını dengelemesi beklenmektedir. Şirket, enflasyonist baskıların hafiflemesi ve tüketici talebinin toparlanmasıyla 2024 yılının ikinci yarısından itibaren daha olumlu bir görünüm beklemektedir.
Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik Çalışmaları
Birleşik Krallık hazır giyim perakendesi sektörü, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında da önemli adımlar atmaktadır. Marks & Spencer’ın kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimleri sunma hedefi, sektör genelindeki dijitalleşme trendini yansıtırken, Primark’ın karbon ayak izini azaltma taahhüdü, sürdürülebilirlik konusunda sektörün artan duyarlılığını göstermektedir. Bu çalışmalar, sadece ekonomik faydalar sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda tüketici sadakatini artırarak markaların rekabet gücünü desteklemektedir.
Güncel gelişmeler, Birleşik Krallık hazır giyim perakende sektörünün yenilikçi yatırımlarla ve müşteri odaklı stratejilerle büyüme potansiyelini koruduğunu göstermektedir. Primark’ın yerel ve uluslararası genişleme stratejileri, Marks & Spencer’ın dijital dönüşüm hamleleri ve Next Plc’nin fırsat odaklı marka satın alma stratejileri, sektörün gelecekteki dinamizmini desteklemektedir. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi alanlardaki yenilikçi yaklaşımlar, sektördeki lider markaların pazardaki konumlarını güçlendirmesine olanak sağlamaktadır.
7) SEKTÖRDEKİ ZORLUKLAR
Birleşik Krallık hazır giyim sektörü, güçlü yenilikçi adımlara ve büyüme fırsatlarına rağmen çeşitli zorluklarla mücadele etmektedir. Brexit sonrası ticaret düzenlemeleri, artan maliyetler, enflasyonist baskılar ve tüketici talebindeki değişimler, sektörün karşı karşıya kaldığı başlıca sorunlar arasındadır. Bu zorluklar, yalnızca sektörel aktörleri değil, aynı zamanda tüketicileri de doğrudan etkilemekte ve gelecekteki stratejiler üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır.
Brexit
Brexit sonrası ticaret düzenlemeleri, Birleşik Krallık hazır giyim sektörünün en büyük zorluklarından biri olarak öne çıkmaktadır. Brexit, tedarik zincirlerini daha karmaşık hale getirmiş, ithalat maliyetlerini artırmış ve lojistik süreçlerde gecikmelere yol açmıştır. Örneğin, Zara gibi markalar, Brexit nedeniyle ortaya çıkan ek maliyetler yüzünden Birleşik Krallık’taki ürün fiyatlarını Avrupa’daki fiyatlara kıyasla %50’ye varan oranlarda artırmak zorunda kalmıştır. Decathlon ise Brexit sonrası tedarik süreçlerini yönetebilmek için ek ekipler kurmuş ve operasyonlarını yeniden düzenlemiştir. Ancak, ithalat vergilerindeki artış ve döviz kurundaki dalgalanmalar, bu tür önlemlerin etkisini sınırlamaktadır.
Brexit’in etkileri yalnızca fiyat artışlarıyla sınırlı kalmamış, aynı zamanda bölgesel tedarik süreçlerinde de sorunlar yaratmıştır. Marks & Spencer, Kuzey İrlanda’ya yapılan ürün sevkiyatlarında yaşanan zorluklar nedeniyle belirli dönemlerde Noel siparişlerini durdurmak zorunda kalmıştır. Şirket, bu sorunların çözümü için hükümete, sınır işlemlerini kolaylaştıracak bir “Kolaylaştırılmış Hareket Planı” önerisinde bulunmuştur. Yaşanan bu ve benzeri lojistik sorunları, Brexit sonrası ticaret düzenlemelerinin sektör üzerindeki uzun vadeli etkilerini açıkça göstermektedir.
Artan İşçilik Maliyetleri
Birleşik Krallık’ta işçilik maliyetlerinin artışı, hazır giyim sektörünün karşı karşıya kaldığı bir diğer önemli sorundur. Hazine Bakanı tarafından 2025 yılı Nisan ayında asgari ücretin saatlik 11,44 £ seviyesinden 12,21 £ seviyesine yükseleceği açıklanmıştır. Bu artış, üreticilerin işçilik maliyetlerini artırarak sektördeki kârlılık oranlarını olumsuz etkileyecektir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, artan maliyetler nedeniyle zorluk yaşayacaktır. İşçilik maliyetlerindeki bu artışı perakende fiyatlarına yansıtılması halinde tüketici talebinde bir daralma gerçekleşmesi beklenmektedir.
Artan üretim maliyetleri, ithalata olan bağımlılığı da artıracaktır. Hazır giyim perakendecileri, daha düşük işçilik maliyetlerine sahip ülkelerden tedarik yaparak maliyetlerini düşürmeyi hedeflese de Brexit sonrası getirilen ithalat vergileri ve lojistik zorluklar, bu stratejinin etkinliğini sınırlamaktadır. İthalat üzerindeki bu baskılar, özellikle fiyat duyarlılığı yüksek tüketici segmentlerinde talep kaybına yol açacaktır.
Döviz Kuru ve Enflasyon Baskıları
Sterlinin dolar karşısında değer kaybetmesi, sektörün ithalat maliyetlerini artıran bir diğer önemli faktördür. Hazır giyim ithalatçıları, özellikle Asya-Pasifik bölgesinden yapılan tedariklerde artan maliyetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, sadece girdi maliyetlerini değil, aynı zamanda nakliye ve enerji harcamalarını da artırmaktadır. Next Plc, pamuk fiyatlarının düşmesine rağmen sterlinin zayıflaması nedeniyle fiyatların düşürülemeyeceğini açıklamıştır. Şirket, bu baskıların hafiflemesi için enflasyon oranlarının düşmesini ve döviz kurlarının istikrar kazanmasını beklemektedir.
Fiyat Artışlarının Tüketici Davranışlarına Etkisi
Artan maliyetler ve fiyat baskıları, tüketici davranışlarını da önemli ölçüde etkilemektedir. Tüketiciler, özellikle düşük gelir gruplarında, fiyat artışları nedeniyle harcamalarını kısma eğilimine girmiştir. Zara ve Decathlon gibi markaların, Brexit sonrası fiyatlarını artırması, tüketicilerin daha uygun fiyatlı alternatiflere yönelmesine yol açmıştır. Bununla birlikte, perakendeciler, fiyat yönetimini dikkatli bir şekilde yaparak müşteri sadakatini korumaya çalışmaktadır.
Hazır giyim sektörü, artan maliyetler ve tedarik zinciri zorluklarına rağmen dayanıklılığını koruma potansiyeline sahiptir. Tüketici güveninin artması ve enflasyonist baskıların azalması, sektördeki toparlanma sürecini destekleyecektir. Bununla birlikte, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve maliyet yönetimi, sektör oyuncularının bu zorluklarla başa çıkmasında kritik öneme sahiptir. Uzun vadede, sektördeki oyuncuların yenilikçi çözümler ve iş modelleri geliştirerek rekabet avantajlarını korumaları beklenmektedir.
[1] Hazır giyim ithalat rakamları Office for National Statistics tarafından yapılan sınıflandırmaya göre elde edilmiştir.
Comments